Bu metal şey, hep mi bu kadar soğuktu? "Yok" dedi kendi kendine.. Geçen yıl yaylaya çıktıklarında, hiç de böyle soğuk değildi bu meret.. Hani yayla magandası olup, havaya ateş ettiği gün.. Hani kimseye belli etmeden, hayatı alnından vurduğu gün.. Söve söve 3-5 mermiyi boşluğa fırlattığı gün,bu kahrolasıca bu kadar soğuk değildi..
Mutfak masasının üzerindeydi.. Saatlerce bakıştılar.. Kadın, son kez kara gözlü fener ışığının sesini duymak istedi.. Sesi titriyordu.. Ve fener ışığı, en az onun kadar zekiydi.. Küçücük bir titremeyi farkedebilecek kadar iyi tanırdı onu.." Neyin var" dedi, büyük adam gibi? "Yok birşeyim" diyebildi sadece.. Fazlasını söyleyecek dermanı yoktu.. Hem konuşursa.. Olacakları biliyordu.. Bir kez daha susmalıydı.." Bu son susuşum" olacak dedi kendi kendine.. Susuşlarının son bulacağını düşünüp, acı da olsa gülümsedi..
Soğuk, siyah metali kavradı.. Emniyetini açtı usulca.. Şarjörün her daim dolu olması işini kolaylaştırmıştı.. Belki şarjörü doldururken bile cayabilirdi..
Zayıftı.. Sanılandan daha zayıftı üstelik.. Ve bu defa canı çok yanıyordu.. "Hak etmedim" dedi yüksek sesle.. Kimse sesini duymadı.. Çünkü kulaklar, çoktan tıkanmıştı Onu duymamak üzere.. "Belki de , haklı olmamamdan , onları da ikna etmemden korkuyorlar "diye düşündü.." Belki de sırf bu yüzden beni dinlemeksizin gittiler "dedi.. "Gitmeden önce son defa anlatmayı denesem mi" diye düşündü.. Vazgeçti.. O kadar yorulmuştu ki ,açılmayan kapıları yumruklamaktan..
Ama O böyleydi işte. Diğerleri gibi, öyle hüzünlü içe dönüşler yaşamazdı.. O hep güçlü sanılandı.. Hep hırçın, hep keskin ve hep güçlü..
Bir an aklına gelen bu söz:" Ne bu şimdi? Merak etmiş kadın tavrı mı?"
Acıydı.. İnsanlar, hallere göre gösterilmesi gereken tavırların standartlarını belirlemişlerdi.. Acı çekiyordu ve orta yerde ağlamalıydı.. O, kimsenin yanında ağlamadı.. Sadece canım yanıyor dediğinde ,telefon başında öyle iki damla yaş inivermişti hepsi o..
Güçlüydü O.. Güçlü sanılandı.. Çünkü hayat, ona zayıf olabilme lüksünü hiç vermemişti.. Yıkılmak, dağılmak hayal bile edilemezdi.. Hele bu durumda.. Ağlasa, neden ağladığını soranlara verecek bir cevabı yoktu..
"Ama, bu kadarını hak etmemiştim" diye bağırdı dişlerini sıkıp..Titreyen elleri ustaca hazneye aldı mermiyi.. Son defa derin bir nefes aldı.. Kaçıyordu..
Bütün hayatını yarım yamalak bırakıp kaçıyordu.. Artık lime lime olmuş, yama tutmayan herşeyi öylece bırakıp gidiyordu..Bir anda bütün gördüğü, görmediği, hatta bilmediği gözlerle göz göze geldi. "SİZ KAZANDINIZ" dedi..
Eli tetiğin üzerindeydi artık.. Silah çekilmişle ateşlenmeli diyişi geldi aklına..
Silah çekilmişse ateşlenmeliydi, delikanlılığın raconuydu bu.. "Ödlek delikanlı bitir şu işi" dediği anda telefonu feryat figan bağırmaya başladı.. Arayan karagözlü fener ışığıydı...
"Yeter çaldırma "diye yalvardı. Sessiz iki damla , şakaklarından indi, silahın namlusunu yalayıp,tetiğe dokunan parmağına aktı..
Fener ışığı inatçıydı en az onun kadar.. Bir daha.. Bir daha.. Bir kez daha... Durmadan.. Bıkmadan.. Birden onun kara gözleri gelip oturdu karşısına.. Onun ,her baktığında "bunun için herşeye değer" dedirten gözleri..
Silah düştü elinden..
-Efendim,bi tanem..
-Annecim nerdesin?
-Tuvaletteydim annem..
-İyi misin sen?
-İyiyim tabi bitanem.. Sadece seni çok özledim..
anne bak kral çıplak!
YanıtlaSil