Sevgili Cache,
Biliyorum sana mektup yazmam delilik.. Söyler misin bana, deliliğin sınırının nerde başladığını? Normal olan ne Cache? Geceleri yatağa yattığında , gözlerini kapatıp, bu ve bunu gibi kaç mektup okudun kendine? Kendi yazdığın mektuplardı onlar da Cache, biliyorsun değil mi?
Sana bakıyorum.. İçinden ve dışından sana bakıyorum..Bakmakla kalmıyorum diğerleri gibi.. Seni anlamaya, çıldırasıya bir gayretle seni anlamaya, yaptığın anlamsız eylemlere anlam vermeye çalışıyorum..
Biliyorsun.. Herkes ama herkes ,er yada geç en iddialı olduğu şeyle imtihan edilir.. En güvendiğin şeyin sınırını tokat gibi çarparlar insanın yüzüne.. Bu kadarmış, buraya kadarmış dersin... Aslında bir halt olmadığını anladığın gün, aniden havası boşalan bir balon gibi kala kalırsın..Tıpkı şimdi olduğu gibi Cache..
Derdin ne senin? Sen ne istiyorsun? Yani istemediklerini sıralama konusunda harikalar yaratan sen, ne istediğin sorusuna hala bir cavap bulamadığının farkındasın değil mi? Yıllar önceydi hatırla.. yıllar önce, bir masada ,bir adam söylemişti ilk defa :"Seni hiç sevmediler mi çocuk.." Bunu görmüştü adam, bunu bilmişti .. Ve belki de böylece... Neyse...
Dün, telefondaki dost ses de aynı şeyi söyledi sana değil mi? Bütün bunlar, bütün bu anlamsız eylemler bu yüzden mi diye ürperdin değil mi? Olabilir miydi? Sen.. Koskoca sen, hani o cesur ,hani o korkusuz sen, küçük bir kız çocuğu gibi sevilmeye ihtiyaç duyuyor olabilir miydin? Bu kadar zayıf olabilir miydin? Bunu düşünmek bile canını sıktı değil mi?
Can sıkıntısı.. Sen ve senin can sıkıntıların.. Sadece senin değil bir süre sonra hayatına bulaşanların da canını sıkan can sıkıntıların...
Uçmak, kaçmak, yok olmak, kaybolmak istiyorsun biliyorum.. Hayatına bulaşan yada hayatına bulaştığın herşeyden herkesden izlerini silip gitmek.. Kafan karışıyor.. Kafanı kendin karıştırıyorsun üstelik.. Çünkü hoşuna gidiyor.. Kendini bir labirente atıyorsun, sonra o labirentten kurtulmak telaşına düşüyorsun.. Sen kendi kuyusuna taş atan bir delisin Cache...
Bir uçurumun kenarında duruyorsun, düşmekten ödün kopuyor ama yine de orda duruyorsun.. Hala kanatlarını tutuşturan Simurgun gerçek olduğuna inanıyorsun.. Birgün kaf dağının ardından çıkıp geleceğini ve bir anda hayatının değişeceğini sanıyorsun.. Sonra birden, bir el, kendi elin seni tutup çekiyor ,kurduğun masal dünyandan.. Bir el, yine kendi elin bir tokat atıyor suratına.. "Kendine gel" diyor.. O eli yüzüne kapatıp ağlıyorsun saatlerce..
Cache.. Ah Cache..
Yorgunsun değil mi?
Biliyorum..
Eskimiş bir araba lastiğinin patinaj yapması gibi bir hal bu..
Boşuna bir çaba.. Boşu boşuna yorgunluk.. Sonuç ne Cache? Hiç.. Hala aynı yerdesin.. Uzaklaşmak istediğin bu noktada saplanıp kaldın sen.. Peki şimdi ne olacak? Gülümsüyorsun yine.. Bu gülümsemeyi biliyorum.. Bu hınzır çocuk gülümsemesini biliyorum.. Babanın dediği gibi kara kafalı bir kızsın sen.. Her nasihatı, sanki uyacakmış gibi dinleyen , sonra da kendi bildiğini okuyan , kara kafalı inatçı bir çocuksun sen..
Yine bildiğini okuyacaksın değil mi?
Yine sezgilerin, yüreğin ne diyorsa onu yapacaksın.. Belki yine canın yanacak ama yine de pişmanlık duymayacaksın değil mi?
Peki ben bunları niye yazıyorum sana? Neden hala sana birşeyleri izah etmeye çalışıyorum..
Bilmiyorum Cache.. Bu aralar hiç birşeyi bilmiyorum.. Sen biliyor musun? Bilmiyorsun tabii ki.. Bilsen ,benim burda ne işim var düşünsene..
Tek bildiğim senin, kendinin didikleme konusunda iflah olmayacağın.. Cache.. Artık çocuk değilsin.. Kurcaladığın da oyuncak bebeğin değil.. Hani o, gözünü nasıl açıp kapıyor, saçları nerden çıkıyor diye paramparça ettiğin bebek değilsin sen.. O bebekleri bozduğunda annen sana yenisini alırdı..
Dikkat et Cache.. Elindeki kurcaladığın bebeği bozabilirsin her an.. Ve o zaman, kimse sana yeni bir bebek almaz ...
Kendine dikkat et Cache..
Bir de unutmadan, bu sana yetmiyor biliyorum ama ben seni seviyorum.. Senin her halini ama her halini, itiraf edilmiş edilmemiş, kaçılmış kaçılamamış, kirli , pis, güzel, iyi ,kötü her halini bilen ben.. Ben seni seviyorum Cache..
Görüşürüz..
sınır yok
YanıtlaSilinsanın kendi ile hesaplaşmaları,sayıklamaları kadar dogal bir şey mesela ben bunları çok yapmışımdır:)sonuç olarak elde var 0 yine sıfır.burdaki şu söz hoşuma gitti:Artık çocuk değilsin.. Kurcaladığın da oyuncak bebeğin değil.. Hani o, gözünü nasıl açıp kapıyor, saçları nerden çıkıyor diye paramparça ettiğin bebek değilsin sen.. O bebekleri bozduğunda annen sana yenisini alırdı.. Dikkat et Cache.. Elindeki kurcaladığın bebeği bozabilirsin her an.. Ve o zaman, kimse sana yeni bir bebek almaz ...
YanıtlaSil