
Geniş ağızlı bardağın içindeki saydam sıvıyı , kaç dakika seyrettiğimin farkında bile değilim.. Belki bir kaç dakika, belki bir kaç saat.. İsteksiz ve takâtsizim..Kendime bile yük olduğumu düşündüğüm zamanlardan birindeyim yine..
Kendine bile yük olmak.. Üstelik bu yükten kurtulacak cesareti bile olmamak..Avazın çıktığı kadar bağırmamak, bağıramamak.. Hesabını veremeyeceğin versen bile kimsenin anlayamayacağını bildiğin için ağlayamamak.. Boğazında nefes alışını güçleştiren bir yumruyla boğuşmak..
Parmağımı bardağın içine daldırıyorum.. Usul usul çeviriyorum içinde.. Su, parmağımın hareket yönünde dönmeye başlıyor.. Vay bee! Ne kadar güçlüyüm.. Parmağımla bir bardak suyun akış yönünü değiştirebiliyorum..
Yavaşça çıkartıyorum parmağımı suyun içinden.. Parmağıma yapışan bir kaç damla bardağın içine düşüyor.. Pıt..pıt... Aldığını geri veriyor parmağım.. Aldığını? Aldığı bir şey yok aslında.. Sadece parmağın yüzeyine asılı kalan bir kaç damla.. Suya girdiğinde, üzerine birşeyin asılı kalmaması mümkün değil.. Hala parmağımda suyun ıslaklığı.. Derimin üzerindeki kıvrımlarda hapis kalan bir nem.. Birazdan kuruyacak o da.. İşte parmağımın suyla olan bütün alış verişi bu kadar.. Bu kadarcık bir şey..
Bardağın içindeki saydam sıvı.. Parmağımı çektiğim anda içindeki hareketliliğin de frenini çekmiş oluyorum.. Kısa bir süre, ona çizdiğim rotada daireler çiziyor.. Sonra duruyor.. Hiç dönmemiş gibi.. Yeniden eski halini alıyor.. İçine soktuğum parmağın suda bıraktığı boşluk doluyor.. Cismimin işgal ettiği bölge kendi kendini tamamlıyor, kendisiyle.. Hiç olmamışım gibi..
Varlığım... Önemsediğim varlığımın hayatla münasebeti de bu kadar..
Şimdi yok olsam diyorum.. Hani olmaz ya bir anda yok olsam.. Hadi somutlaştırayım bu yok oluşu zihnimde, maddeler dünyasından çekilsem yani ölsem..
Ne değişir? Yani kimin hayatında ne değişir? Hayatın kendisinde ne eksilir? Hiç..Koca bir deryadan, küçük bir parmak çekilir.. Parmağın bıraktığı boşluğu tamamlar derya.. Hemen değil yavaş yavaş belki ama mutlaka bir gün.. Belki izimi bilen son insan da parmağını çekip aldıktan sonra deryadan, silinip giderim..
Yokmuşcasına...
Hiç olmamışcasına..
Bütün bunları bildiğin halde neyin nesi derseniz bu kendini önemseyiş ,bir halt sanış...Yani, tersinden kendine bu kadar kızarak öfkelenerek de olsa kendini bu kadar umursayış.. Cevabım yok.. Belki de kocaman bir çelişki..
Bildiğim tek bir şey var..
Hayat dediğimiz şu döngünün zerre kadar umurunda değiliz...
Ve sen parmak.. Dikkat et, seni her an suyun içinden çıkartabilirim..
yazılarına müptela oldum :):)
YanıtlaSilHayat böyledir sen sanıyormusun ki çok önemlisin onun için peh aslında o kadar da önemli değilsin parmağın suda bıraktığı daireler kadarsın işte hepimiz sen ben diğerleri hepimiz eskidikçe eksiliyoruz eksildikçe eksiliyoruz kısır bir döngünün uşaklarıyız hepimiz nereye gittiğimizi bilmiyoruz o ise senin suyu parmağında oynattığın gibi oynuyor bizimle kimin umurunda
önemlimizyiz sanki peh aslına bakarsan hiçte önemli değiliz hiç birimiz...
Ateş böceği ; teşekkür ederim..
YanıtlaSilHayat içerisinde, evet, önemsisiz, silinip gideceğiz bir gün her birimiz... Bu nedenledir bir iz bırakma telaşı...
YanıtlaSilFakat varoluş bir damla sudan ibaret değil... Hiç olmayabilirdin, ama varsın... Demek ki varlığına önem verilmiş...
Hayatın 2+2=4 olduğuna inanmıyorum ben...
Yaşamak ne kadar da zormuş farketmemişim, öğrenememişim, anlamamışım vs... Şimdi anlamak zor geliyor insanları, paylaşılanların yitikliğini, kopukluğunu, içime dokunuyor.
YanıtlaSilÖğrenenmemiş olmak da ağır geliyor; neler öğrenmişim de bu ne oluyor ki.. neleri başarmışım bu ne ki diyesim geliyor..
Fark mı? nasıl farketmem neleri farkediyorum, nasıl bu kadar dikkatsiz olabilirim?
Ben
ben biriyim, öylesine yaşayan..
çok zor hala yolunu bulamıyorum..
bulmak istediğinle orantılı, hayat her istediğini buldurmuyor, zorluyor..hep zoru istemeden seçiyormuşuz bilerek ya da bilmeyerek.. bilmiyorum dediğimde bildiğimi görüyorum, bildiğimi sandığım anda eksikliğimi görüyorum..
Ne görmek istediğime bağlı bu, istersem çok net görüyorum da istemediklerim ne olacak?.
bir şeyler olmaya çalışıyorum da istediğim kadar olabilmeyi bir türlü başaramıyorum..
ne istediğimi bildikten sonra kolay ama ben neden hala ne kadarını istediğime karar veremedim?. verebileceğim tek şey sevgim..sevgi sensin.. SEN; bensin.. BEN;
biriyim, öylesine yaşayan.
Lilium ; artık 2+2 =4 kadar basit olsun istiyorum hayat. yoruldummm..
YanıtlaSil? ; Kişileri özel kılan senin ona yüklediğin manadır.. yoka herkes kendi çıplaklığında öyle sıradandır ki.. SEN;sevgisin diyorsun.. Ama BEN yani aynadaki ben SEN den farkı olmayan biriyim..
Yazıların hem genel hem kendine has.. fırtına(m) gibi.. Yani herkes için var olan duyguların içinde olduğunun farkındasın yazarken kanımca. Bu değerli bir şey biliyor musun? hayat sadece sana değil, herkese aynı muameleyi yapıyor ve sen farkındasın. en büyük acı benim diyenlerden değilsin, ne güzel..
YanıtlaSilVe umarım parmağını suyun içinden çıkartırsın, huzur ordaysa eger..
gereksiz adam ; insan bunca yıl ve bunca şey yaşayınca ve görünce kendi sıradanlığını farkediyor.. En büyük dert benim mi? Herkesin derdi kendine en büyük.. Bildiğim sadece bu..
YanıtlaSilbelki de sen de kar tanesisin ,belkide kum tanesiyiz,düşünsene kum tanesi istiridyenin içine kaçınca inci oluyor,aslında istirdye ondan kurtulmaya çalışırken,çevresine ördüğü duvarla onu inciye çeviriyor yani inci minci değerli bişey değil ,kum tanesiyiz işte hepimiz.
YanıtlaSil