
Sen, O damları tenekeden olan evleri bilir misin?
O evlerde gece yağmur yağınca tenekelerin çıkardığı gürültüyü bilir misin peki?
Diyorum ki;
Şimdi bu yağmurun altında ıslanırken ben,
Tutup elimden beni götürsen...
Teneke damlı bir eve sığınsak..
Yağmur yağsa, çıldırmış gibi..
Evin içi , damda tepinen yağmur damlalarının sesiyle dolsa..
Duyamasak birbirimizin ne söylediğini..
O gürültüde sesimin kayboluşuna sığınsam..
"Sana aşık oluyorum" desem..
Sen, ne dediğimi anlamayıp "ne dedin" diye sorsan..
Defalarca oynasak bu oyunu..
Sen , defalarca sorsan..
Ben, sesimi teneke damların altına saklayıp defalarca bağırsam..
"Sana aşık oluyorum" diye..
Sen duyamasan...
Yağmur dinse, sokulsan yanıma,
"Biraz önce ne demiştin sen" desen..
Ben sadece gülümsesem,gözlerine bakıp..
Sussam ,sadece gülümsesem..
................
Güzel olurdu be...
güzel olurdu, kırık dökük kirli paslı camlardan yağmur sonrası ışıyan güneşi yeniden selamlamak...
YanıtlaSilBir de toprağın kokusu var.. onu unutmamak gerek ..
YanıtlaSilNefis bir şiir..Duyguların doruğa vardığı anlardan birisi.
YanıtlaSilYüreğine sağlık..İyi bir hafta sonu dilerim..
Ah en sevdiğim ve beş yıldır inatla köye gitmediğim için duyamadım o ses...
YanıtlaSiltoprağın kokusu başka tabi ki. insan yüreği tazeleniyor... yine de derim ki ıslanmadan olmaz.
YanıtlaSilpardon yagmur yagıyordu duymadım sesini,biraz önce ne demiştin sen?:) yüregine saglık çok begendim hatta etkilendim...Defalarca okudum adeta...
YanıtlaSilcosmos ; teşekkür ederim.
YanıtlaSilŞirvan : benim de amcamın bir evi vardı.. Nicedir gitmediğim.. Gitsem mi ne :))
İbrahim ; kim tutuyor ıslan sende ..
? ; sen var ya çok fenasın..