Sen, yetiştirme yurtlarındaki çocukları bilir misin? Hani saçlarını okşadığında, boynunu uzatıveren çocukları.. Hani , gözlerinin içine beni sev diye yalvararak bakan çocukları..
Senin için, ellerinin bir saça dokunmasından ibaret olan okşayış, o saçlar için ne mana ifade eder bilir misin..
O çocuklar, yurdun penceresinde oturup, hiç tanımadıkları birinin gelip saçları okşamasını bekler.. Hiç tanımadıkları bir elin sahibine , usulca sokulan bir bedenin içindeki titreyişi bilir misin sen..
O çocuklar,saçlarını her okşayanı, kendilerini o yurttan kurtaracak bir kahraman zennederler.. En güzel, en akıllı, en şirin, EN .. olmak isterler.. Çünkü sanırlar ki, EN olduklarında, o saçlarını okşayan el bir daha hiç gitmeyecektir..
Oyse...
Eller gelir...
Saçlarını okşar..
Ve gider..
Bunları niye mi anlatıyorum sana.. Sabret.. Elbette bir yere bağlayacağım ...
Bazı yürekler vardır bilir misin sen? Ben onlara yetiştirme yurdu yürekleri diyorum.. Onlar sevmek ister, sevilmek ister. Aşk ister o yürekler.. Şefkat ister..
İşte o yürekler de, kim küçücük bir tebessüm etse ona koşar gider.. Kim azıcık okşayıverse ona akar gider..
O yüreklerin sevilmek adına yapmayacakları yoktur bilir misin?
Bilmezsin eminim...
O yürekler, sadece biraz daha yanında kalınsın , biraz daha sevilsin diye, senin mukaddes dediğin herşeyi feda etmeye hazırdır bilir misin..
Anlamadın mı açayım mı biraz daha.. Peki.. Sen istedin bunu..
Sevilmek öyle bir arzudur ki insanın içinde hele sevmek nedir biliyorsa..
Aşk öyle bir arzudur ki insanın içinde hele aşk nedir biliyorsa..
Aklına gelecek bütün kumarları oynar insan..
Hayaline bile gelmeyecek maskeler takar.. O maskeler, en çok beğenilenlerdir.. O yürekler, sahibi oldukları bedenleri bile, hiç düşünmeden sunarlar, bir çift güzel söze.. Çünkü sevgiyi görmek isterler.. Gerçek olmasa bile kendini bile bile kandırmak olsada avutmak isterler kendilerini.. Sevildiklerine dair masallar anlatırlar kendilerine.. Gece olup, yataklara uzandıklarında, kulaklarına yapışan kirli sözler ve tenlerinde adını bile bilmedikleri parmak izleri ile ağlarlar..
Sen, onlara fahişe der geçersin belki de.. Onlar fahişe filan değildir.. Onlar, rezil sefil aşk dilencileridir sadece.. Bir masal uğruna kendini bile satabilecek kadar deli aşk dilencileridir..
Çünkü, acıdır ki aşk artık çok uzak bir vahadır onlara.. Bir seraptır belki de sevgili..
Sevmek için genç olan yürekler, sevilmek için yaşlanmıştır çünkü..
Ve vururlar kendini ordan oraya..
Ve kanarlar..
Sonra..
Tıpkı o yetiştirme yurdundaki çocukların saçlarını okşayan eller gibi, o yüreği okşayan eller de çeker gider..Bir sır vereyim mi; o yüreklerin bir çoğu aslında hiç gelmemiştir bile..
Bütün bunlar..
Bütün bu deli saçması şeyleri niye mi anlatıyorum..
Yoruldum ..
Kendime masal anlatmaktan yoruldum..
Yüreğim..
Yetiştirme yurdu yüreği..
Yoruldu, her defasında aynı senaryoları yaşamaktan..
Bana aptal de..
Ahmak de..
Canın ne istiyorsa onu de umurumda değil..
Sadece, çekip gideceksen dokunma yüreğime..
Sarıp sarmalayamayacağın bir yürekte, parmak izlerini bırakma..
Zaten yeterince parmak izi var üzerinde..
Bırakacaksan ellerimi tutma..
okudugumdan beri yazdiklarini
YanıtlaSilacizligimizi ve durumumuzu dusunuyorum
kendimizi bu hale biz getiriyoruz once bunu kabul etmek gerek sanirim
ve biraz sabirli olmak cozermi acaba
o saclarimizi oksayan elin dogru olup olmaddigini gorebiolmek icin birazcik sabir
homeless ; çözümü bilmiyorum ki.. Kel ve merhemi misali..
YanıtlaSilOkudukça koptum bu dünyadan nefret ettim herşeyden bir an.
YanıtlaSilÇok derin ve dipsiz, ama gerçek.
Sağol hatırlattığın için bazı şeyleri..
damdaki adam ; sen sağol.. güzel insan..
YanıtlaSilayyy yuregimi yardin cache hee
YanıtlaSilben simdi bu ask mesk islerinden uzak dustum birazcik
ama yillarca anlattigin o yetistirme yurdunda buyumusum, buyudugumu sandimisim...
sezen aksu takildi dilime farkindayim farkindayim bu kizi yeniden buyutmeliyim farkindayim farkindayim
Başım ağrıyor. Aynı deli saçması sayılan kelimelerin aklımda dönüp durmasından.
YanıtlaSilBaşka bi hayat,
olmalı,
başka bi hayat,
Huzurlu,
başka bi hayat,
lütfen..