10 Eylül 2009 Perşembe

s/ayıklamalar - yağmur'a dair-


Eylül ayı girdiğinden bu yana, ben de dahil bir çoğumuz "romantik yağmur"u anlatan yazılar yazıp durduk..
Romantizmin olmazsa olmazıdır yağmur..
Yalnızlar için; bulutlarla birlikte ağlamak, özleyenler için ;bir damla olup sevgilinin dudağına düşebilmek hayalidir..
Sevgiliyle yağmurda el ele yürümek, birlikte ıslanmak, dudaklarımız birbirine değerken yağmurun tadını hissetmek gibisi yoktur..
Ya, yağmur sicim gibi yağarken, ıssız bir köşede yağmurda kaçamak bir sevişme...

Ne kadar muhteşem değil mi?
Muhteşemdir elbette, hele bizim gibi henüz yağmurla imtihan edilmemişler için..

Vakti zamanında;
"küçükken ne çok severdim, su birikintilerinin içinde yürümeyi/ sonra öğrendim ki bu bile ayakkabısı su almayan çocukların oynayacağı bir oyunmuş"
deyişime ,patlak botunun içinde ıslanan çorabını gizlice kurutmaya çalışan bir delikanlının gözgöze geldiğimiz anki mahçubiyetinin sebep olduğunu kim bilebilir..

Yağmur..
Kaç gündür aşığı olduğum şehri, içindeki insanı ve insanlığı ile boğan sel..

Çocuklar evsiz kaldı bugün... Annesiz kaldı, babasız kaldı, arkadaşsız ,kardeşsiz kaldı..
Şimdi hangi kuvvet o çocuklara yağmuru sevdirebilir..
O çocuklar, hangi yağmurda, bizim gibi, sıcak evlerinde, sağlam botlarıyla yağmuru anlatan romantik yazılar yazabilir..
Gün gelip büyüdüklerinde, yağmurla ilgili şiir okuyan sevgilisine , donuk gözlerle baktığında " ne kadar duygusuzsun sen" diye yargılanacak o çocuklar..


İnsanın iklimi de böyle sertleşiyor demek..

Düşünüyorum da, belki de bir çok insanın bizi hayretler içinde bırakan kayıtsızlıklarında benzer bir sebep olabilir.. (Nerden nereye gidiyor şimdi aklım.. Şşşşt.. sakin ol ey akıl)

Doğarken hepimizin avuçları pespembe ve yumuşacıktır.. Zaman geçer.. Bazılarımızın avuçları kazma kürek tutmaktan nasırlaşır ,kabalaşır..
Yüreklerimizde böyle midir acaba..

Herneyse...
Dağıldı mevzu..
Koyun et kasap can derdinde gibi bir yazı mı oldu yoksa..
olduysa da oldu artık..


Bazı çocuklar yağmuru sevmeyecek artık..
Ne kadar acı..

6 yorum:

  1. ben yağmuru seviyorum evet.. ama yağmuru romantizminden uzaklaştıran yöneticileri sevmiyorum..

    YanıtlaSil
  2. sevmemekten ziyade korkacaklar hem de...ben bile korkuyorum artık...

    YanıtlaSil
  3. bazı büyükler bazı küçükleri sevmez. bu bazı küçükler büyüdüklerinde sevgisiz anıları ve sevmedikleri çocukları olur. sonra yağmur yağar, küçükler ağlar, büyükler unutur.

    YanıtlaSil
  4. içten harika bir yazı olmuş.
    bırakalım yağmurda sevilmemeyi öğrensin..

    YanıtlaSil
  5. Yağmurdan korkar bir nesil olacak o çocukların ki..Yazık...Ve yazıklar olsun o altyapıları tamamlamayan veya yapmayan ya da o evlerin yapılmaması gereken yerlere yapılmasına onay verenlere..

    Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  6. Zaten, yağmuru renkli düş anına çeviren şiirleri okumayanların dünyayı sevgisizlik seline mahkum etmelerinin sonuçları bunlar. O şiirler okunsaydı, bu sel olmayacaktı.

    Ayrıca, bu konuda yazılarımızın paralel gitmesi güzel olmuş.

    yorumun için teşekkürler.

    YanıtlaSil