22 Mayıs 2009 Cuma

saligia

Ve doğdu yaratılmış ruhların en günahkârı.

Zaman, bu kadar çirkinini görmemişti. Yedi ölümcül günahla yoğrulmuş bir ruh , karıştı insanların arasına.
...............
Her kim benim ruhumdan bir parçaya sahipse onu alıp katmalıyım kendime” diye haykırdı. Evrenin en kızıl gecesiydi o gece. Tüm zamanlar ve mekanlar, kızıllıkta aynılaşmıştı. İblisler , birbirini eziyordu bu şaheseri görmek için. Onlar için bile fazlaydı bu kadarı. Zaferine beş kalaydı artık iblisler Şahının.

Tanrı ile düellonun kazananı olmaya and içmişti en başında.Bir tek insan kalmayacaktı O’nun olmayan.
Ve bu yaratılan, yaratılmışların en güçlüsüydü ..
Ve bu yaratılan, onun en sadık hizmetkarıydı.

Seni seçtim dedi yaratıcı; seni seçtim dünyayı günah potasında eritmek için. Git ve getir senden olanları. Git ve çevir senden olmayanları.

Ve doğdu yaratılmış ruhların en günahkârı.
Kaçıştı insanlar, kızılın kavurgan sıcağından. Tek gölge kalmadı kızılın helak etmediği.Dallar, yapraklar, sular ,taş, toprak ve hava kızıla kesti.

Kızıl kavurgan alev peşine düştü erkeğin. Erkek, ondan değildi ama kandırılması en kolay olandı. Ve sonra kadın. Kadın ,Ona benzeyendi ama daha kurnaz. Fısıldadı kulaklara zehrini.Gösterdi gözlere en renkli sahneleri. Büyülendiler. Zavallı insan. Daralan ateş çemberini bile görmeyecek haldeydiler.

Melekler intihar etmeye başladı bir bir. Tanrı dur bile diyemedi meleklerine.Ve o rezil kahkaha inletti arzı.

Kazandım” dedi iblislerin şahı.
Tanrı , yapayalnız kaldı yarattığı alemin ortasında.Zamanın başına döndü sanki her şey.

Evet, gelecekti gördüğü Tanrının. Birgün tek başına kalacağını bile bile yine de başlattı zamanı. Değiştirebilecek miydi mutlak son diye gördüğünü?.
Yoksa, İblis’e boyun mu eğecekti?

Zamanın galibi olmayan tek savaşı başladı!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder