"Bu yaptığın sadece şımarıklık.. Başka birşey değil. Bir yeni tarz buluyorsun, sonra o tarz mevcut blog konseptine uymayınca onu kapatıp, yenisini açıyorsun.. Şımarıksın.."
Böyle diyordu, kanaatlerini kıymet verdiğim bir güzel insan.. Şımarık mıyım? Belki de.
Kelime yordamıyla kendini arayan bir kadınım ben.. Ne olmadığını bilen, ama ne olduğu konusunda kafası karışık.. Parçalarımdan bütünüme ulaşmaya çalıştıkça, daha küçük ve birleştirilemez parçalara bölünen kanamalı bir ruh hastası belki de.. Bilmiyorum.. Bir sürü yazılar yazmışım.. Sonra herbirini bir köşede kendi başına bırakmışım..
Yazılar.. Farklı ruh hallerinin, farklı yansımaları..Ama hepsi benden.. Bana dair.. Birleşince beni oluşturmasa da benden izler taşıyan yazılarım...
Hepsini bir araya topladım...
Onlar benim..
Ben de onlarım..
Kimin ne düşündüğünü umursayacak halim yok artık.. Derdim sadece kendimim. Bir gün siyah, yarın beyaz.. Bazen acı çeken, yarın kin kusan.. Umutları yok olmuş yada hayata yeniden başlar gibi heyecanlı.. Hepsi ben..
Biliyorum, saçma geliyor sana bu söylediklerim.. Sen de beni tutarsız, saçmalayan bir şımarık sanıyorsun.. Tut ki öyleyim .. Ama ben buyum işte..
Artık, başıma buyruk yazılar yazmak istiyorum.. Konsepti filan umursamadan.. Canımın istediği gibi.. Med-cezirli bir ruh hali.. Belki sıkıcı, yorucu,saçma.. Ama inan bu hali yaşamak, yaşanan hali okumaktan daha yorucu..
Herneyse..
Burdayım.. Elimdeki bütün parçalarımla..
içindeki senden gelen ne olsa kıymetlidir,çer olsa çöp olsa kıymetlidir.kendi de med ceziri bol bir insan olarak,yaz hep yaz demek isterim.okuyanın ne bulacağını umursamadan ,kalemine ket vurmadan yaz,zaten bunu yaşamak yeterince ezadır ruhumuza.
YanıtlaSilvalentin rasputinin bir romanı geldi aklıma. yaşa ve anımsa...
YanıtlaSilyaşamak kolay iştir diyor kitap ama anımsamak zor; unutmamak, içinde taşımak...
insan içinde doğduğu hayatta ne yazık ki güzellikleri toplayarak büyümüyor her vakit, ama yine de ipek böçeği kozasında kendini tüketerek beklediği o kadife günü düşlüyor.
nerden aklımda kalmış anımsamıyorum ama zamanla herşey kendi aslına dönüyor ve insana kalan yalnızca yüreğinin tunç gölgesi oluyor.
nereye giderse gitsin insan kendini kozasının ipek duvarında ölü buluyor sonunda
yaşadıklarına uzak, anımsadıklarına ise her zaman çok yakın...
atesinsesi....
dilerim birgün bende birşeyleri yokedeceğimden korkmadan yapabilirim bunu. Benim için biraz daha zaman var gibi görünüyor. ne mutlu sana.
YanıtlaSil