
Üç gündür uyumuyorum.. Lanet olası uyku neden gelmiyorsun.. Gözlerimin yanması değil derdim.. Beynimin içindeki patlamalara dayanamıyorum.. Ruhumda derin kesikler var, kan değil kesik yerlerimden sızan.. Bu kan değil.. Bu aktıkça dolan bir zehir, bir irin , bir cinnet hali biliyorum.. Ve korkuyorum.. Sevdiğim bir arkadaşım geliyor aklıma.. Hayatımda gördüğüm en güçlü kadın diyedileceğim bir kadın.. Yaşadıklarını, üstesinden geldiklerini anlatacak olsam, şikayetlerinizde utanırdımnız biliyorum.. Yok .. Yaşadıklarına dair hiç birşeyi anlatacak değilim.. Sadece Ona benzemekten korkuyorum hepsi bu.. Hastaneye ziyarete gittiğim günü hatırlıyorum.. Ve bana fişi çekilmiş herhangi bir alet kadar boş bakan gözlerini..Elektroşok sonrasıydı.. bahçede birlikte çay içmiştik..Güzel şeyler konuşmuştuk elbette.. ama O, artık benim bildiğim o kadın değildi.. O gözler arkadaşımın gözleri değildi işte... Alıp götürmüşlerdi .. Ne olduğunu bile farkedemeden.. Bir anda kopuvermişti işte pamuk ipliği.. Ve bitmişti herşey..
Pencerenin önündeyim.. Dizlerim daha fazla taşıyamıyor beni.. Çömelip yere oturuyorum.. Yere oturmak yada yere düşmek.. Gökyüzü.. Yine siyah.. Hep siyah.. Simsiyah.. Elimi uzatsam, çekip alsam siyah bulutları..Bir paça ışık.. Bir parçacık.. Yok.. Gözlerime mil çekilmiş .. Hiç başınızı çaresizce kaldırıp, o göremediğinize baktınız mı.. Hesap sorar gibi.. "Var mısın sahi?"
Yada yalvarır gibi.. "Merhamet et..."
Canım yanıyor.. Var olan tüm yaşları dökebilirim şuan gözlerimden...
Ruhum, - sonsuzla, +sonsuz arasında savrulup duruyor.. Çarpıyorum ordan oraya.. Bu hal neyin nesi ..Söylesin biri.. Izdırap.. Değil.. Bu başka birşey.. Daha derinde birşey.. Daha can yakan.. Kendi kendimi attığım bu kuyudan çıkamıyorum.. Ellerim kayıyor.. Hızla çekiliyorum dibe.. daha dibe.. Karanlık.. Gittikçe koyulaşan bir karanlıkta duyularım yok oluyor..
Yoksa o bir ışık mı.. Tanrım sen misin yoksa.. Senin ışığın mı bu ..Karanlık bana oyun mu oynuyor yine.. Zihnim bumburuşuk bir kağıt.. Karalamalar.. Kelimeler harfler.. Kelimelerin intikamı mı bu yoksa.. Toparlayamıyorum..Işık var ama görüyorum..Yani sanırım.. Artık,bildiğimi sandığım hiç birşeyden emin değilim..Görüyorum değil mi.. Gözlerim de bana ihanet etmiyorsa evet gördüğüm şey ışık..
Kanla karışık bir damla.. Çenemden damlayan küçük damla oturduğum tahta zemine düşüyor.. Bir kapı beliriyor yerde.. Aşağılara açılan bir kapı.. Ya arkası... Ya aşağılar dediğim..
Işığı tutabilmek için kanatlarım olmalı.. Uçabilmeliyim.. Ama benim kanatlarım yok.. Bir çitf kanadı ödünç verecek Anka.. Yok.. Masal.. göğe yükselemiyorsam, yerindibine mi inmeliyim.. Belki de.. Burda daha fazla kalamayacağımı biliyorum.. Burdan hemen gitmeliyim...
Kapı.. Açtım.. yüzümü yalayan bir alev.. bir yanardağ ağzına açılan bu kapı.. Orda beni beklediğine eminim.. Aylardır ,o kapıyı açmamı hasretle beklediğini biliyorum.. Geldim işte.. Sevindin mi.. Senden kaçamadığıma, senin kollarına düştüğüme sevindin değil mi? Neden ben diye sormayacağım.. Konuşmuştuk bunu.. İstediğin bensem sana beni verceğim artık.. yeterki beni rahat bırak.. Yeterki yaptığın şu işkenceyi bitir...
Çığlıklar geliyor.. Yok çığlık değil, kahkaha bu.. Senin kahkahan bu. kulaklarımı sağır eden bu iğrenç ses senin sesin.. Adımı söyleme.. Adımı o iğrenç sesinden duymaya dayanamıyorum.. Geliyorum bekle..
Önce ayaklarımı sarkıtıyorum boşluğa..Ayaklarım kavruluyor ilkin.. siz hiç bir parçanızın yanışını izlediniz mi.. Ayaklarım.. Saatlerce yürüyerek hırsımı çıkardığım ayaklarımı yok ediyorum önce..Artık onlar da yok.. Artık kaçamam burdan.. Yanan etin iğrenç kokusu..Kusmamak için zor tutuyorum kendimi.. İnsan kendi kokusundan iğrenir mi iğrenir.. İnsan kendi, herşeyinden iğrenebilir.. İğrençse eğer iğrenmelidir de.. Ateş yavaş yavaş yükseliyor .. Belime kadar tutuştum artık, dönüşü yok bunu.. Gökyüzündeki ışıkta ghala gözüm.. Gittikçe zayıflıyor.. Gitme demek istiyorum ona.. Gitme.. Ama neden derse verecek cevabım yok.. Susuyorum...Çığlık kahkahaları büyüyor.. Adım yanardağın dibinden geliyor.. O uğursuz ses beni deli ediyor...
Hazırım.. Şimdi.. tut ve çek al... Her neyapacaksan yap bana.. Senden korkuyorum evet.. Ama senden merhamet dilenmem.. Sana yalvarmam biliyorsun değil mi..
bir alev el, tutup çekti beni.. Şaçlarım kavruluyor... Gözlerimi oyuyor sonra pençe tırnakları.. Hepsini görüyorum.. Gözlerim yok ama görüyorum işte bana yaptıklarını.. Nasıl bir arzuyla sarıyor beni.. Hiç sevişmediğm kadar arzuyla sevişiyor benimle.. İstediğin buysa seninim diyorum.. Alevin kollarındayım, çığlık çığlık.. Hadi tüket beni.. son zerreme kadar tüket.. Neyim varsa yut ve yok et.. Bana ait herşeyi al...Senin yap..
Araftaydım. Ne o, ne ötekiydim..Hiçbiri yahut ikisi de.. Parça parça, oyuk oyuk,kesik kesik..
şimdi tek, şimdi bütün, şimdi O'yum işte..
Artık, gökyüzündeki ışık yok, gökyüzü de yok..Alamadın beni göremediğim.. almayı başaramadın.. Bense gelemedim sana.. ben de gelmeyi başaramadım.. Hangimiz daha suçluyuz peki .. Ben mi.. Beni ,bana bıraktığın için sen mi?
O senden çok istedi beni.. Senden daha çok uğraştı kazanmak için.. Haketti beni.. O beni haketti.. Artık herşeyim Onun.. Şimdi tenimde onun elleri..Beni yok edip, yeni bir ben yaratacak biliyorum.. Eskisinden daha güçlü bir ben.. Bıçağa gerek yokmuş acını bitmesi için.. Teslim oluyorum..
Beni yendin.. Seninim.. Belki de sen'im..
Pencerenin önündeyim.. Dizlerim daha fazla taşıyamıyor beni.. Çömelip yere oturuyorum.. Yere oturmak yada yere düşmek.. Gökyüzü.. Yine siyah.. Hep siyah.. Simsiyah.. Elimi uzatsam, çekip alsam siyah bulutları..Bir paça ışık.. Bir parçacık.. Yok.. Gözlerime mil çekilmiş .. Hiç başınızı çaresizce kaldırıp, o göremediğinize baktınız mı.. Hesap sorar gibi.. "Var mısın sahi?"
Yada yalvarır gibi.. "Merhamet et..."
Canım yanıyor.. Var olan tüm yaşları dökebilirim şuan gözlerimden...
Ruhum, - sonsuzla, +sonsuz arasında savrulup duruyor.. Çarpıyorum ordan oraya.. Bu hal neyin nesi ..Söylesin biri.. Izdırap.. Değil.. Bu başka birşey.. Daha derinde birşey.. Daha can yakan.. Kendi kendimi attığım bu kuyudan çıkamıyorum.. Ellerim kayıyor.. Hızla çekiliyorum dibe.. daha dibe.. Karanlık.. Gittikçe koyulaşan bir karanlıkta duyularım yok oluyor..
Yoksa o bir ışık mı.. Tanrım sen misin yoksa.. Senin ışığın mı bu ..Karanlık bana oyun mu oynuyor yine.. Zihnim bumburuşuk bir kağıt.. Karalamalar.. Kelimeler harfler.. Kelimelerin intikamı mı bu yoksa.. Toparlayamıyorum..Işık var ama görüyorum..Yani sanırım.. Artık,bildiğimi sandığım hiç birşeyden emin değilim..Görüyorum değil mi.. Gözlerim de bana ihanet etmiyorsa evet gördüğüm şey ışık..
Kanla karışık bir damla.. Çenemden damlayan küçük damla oturduğum tahta zemine düşüyor.. Bir kapı beliriyor yerde.. Aşağılara açılan bir kapı.. Ya arkası... Ya aşağılar dediğim..
Işığı tutabilmek için kanatlarım olmalı.. Uçabilmeliyim.. Ama benim kanatlarım yok.. Bir çitf kanadı ödünç verecek Anka.. Yok.. Masal.. göğe yükselemiyorsam, yerindibine mi inmeliyim.. Belki de.. Burda daha fazla kalamayacağımı biliyorum.. Burdan hemen gitmeliyim...
Kapı.. Açtım.. yüzümü yalayan bir alev.. bir yanardağ ağzına açılan bu kapı.. Orda beni beklediğine eminim.. Aylardır ,o kapıyı açmamı hasretle beklediğini biliyorum.. Geldim işte.. Sevindin mi.. Senden kaçamadığıma, senin kollarına düştüğüme sevindin değil mi? Neden ben diye sormayacağım.. Konuşmuştuk bunu.. İstediğin bensem sana beni verceğim artık.. yeterki beni rahat bırak.. Yeterki yaptığın şu işkenceyi bitir...
Çığlıklar geliyor.. Yok çığlık değil, kahkaha bu.. Senin kahkahan bu. kulaklarımı sağır eden bu iğrenç ses senin sesin.. Adımı söyleme.. Adımı o iğrenç sesinden duymaya dayanamıyorum.. Geliyorum bekle..
Önce ayaklarımı sarkıtıyorum boşluğa..Ayaklarım kavruluyor ilkin.. siz hiç bir parçanızın yanışını izlediniz mi.. Ayaklarım.. Saatlerce yürüyerek hırsımı çıkardığım ayaklarımı yok ediyorum önce..Artık onlar da yok.. Artık kaçamam burdan.. Yanan etin iğrenç kokusu..Kusmamak için zor tutuyorum kendimi.. İnsan kendi kokusundan iğrenir mi iğrenir.. İnsan kendi, herşeyinden iğrenebilir.. İğrençse eğer iğrenmelidir de.. Ateş yavaş yavaş yükseliyor .. Belime kadar tutuştum artık, dönüşü yok bunu.. Gökyüzündeki ışıkta ghala gözüm.. Gittikçe zayıflıyor.. Gitme demek istiyorum ona.. Gitme.. Ama neden derse verecek cevabım yok.. Susuyorum...Çığlık kahkahaları büyüyor.. Adım yanardağın dibinden geliyor.. O uğursuz ses beni deli ediyor...
Hazırım.. Şimdi.. tut ve çek al... Her neyapacaksan yap bana.. Senden korkuyorum evet.. Ama senden merhamet dilenmem.. Sana yalvarmam biliyorsun değil mi..
bir alev el, tutup çekti beni.. Şaçlarım kavruluyor... Gözlerimi oyuyor sonra pençe tırnakları.. Hepsini görüyorum.. Gözlerim yok ama görüyorum işte bana yaptıklarını.. Nasıl bir arzuyla sarıyor beni.. Hiç sevişmediğm kadar arzuyla sevişiyor benimle.. İstediğin buysa seninim diyorum.. Alevin kollarındayım, çığlık çığlık.. Hadi tüket beni.. son zerreme kadar tüket.. Neyim varsa yut ve yok et.. Bana ait herşeyi al...Senin yap..
Araftaydım. Ne o, ne ötekiydim..Hiçbiri yahut ikisi de.. Parça parça, oyuk oyuk,kesik kesik..
şimdi tek, şimdi bütün, şimdi O'yum işte..
Artık, gökyüzündeki ışık yok, gökyüzü de yok..Alamadın beni göremediğim.. almayı başaramadın.. Bense gelemedim sana.. ben de gelmeyi başaramadım.. Hangimiz daha suçluyuz peki .. Ben mi.. Beni ,bana bıraktığın için sen mi?
O senden çok istedi beni.. Senden daha çok uğraştı kazanmak için.. Haketti beni.. O beni haketti.. Artık herşeyim Onun.. Şimdi tenimde onun elleri..Beni yok edip, yeni bir ben yaratacak biliyorum.. Eskisinden daha güçlü bir ben.. Bıçağa gerek yokmuş acını bitmesi için.. Teslim oluyorum..
Beni yendin.. Seninim.. Belki de sen'im..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder