6 Şubat 2009 Cuma

Ölümün Bilekleri İnceydi...


Sırtını rüzgâra vermiş, denizin dibinde olmayan bir noktayı arıyordu gözleri.Ay ne kadar da suratsızdı bu gece.. Ve gece mavisi gökyüzü delik deşikti yıldız darbelerinden.. Kanıyordu.. Kızıl kara bir kan, kimseye görünmeden sızıyordu. Meçhul bir delikten denize damlıyor , deniz kızıl kara oluyordu.. Ağlıyordu. Islak sokak kedileri gibi, titriyordu elleri cebinde. Denizin dibindeki olmayan noktaya bakıp sövüyordu.. Umutlara idam sehpaları kuruyordu bir başına. Yine hakım, yine savcı , yine cellat oluyordu.. Dişlerinden ısırdığı dudaklarının kanı sızıyordu.. Ve “neden” diyordu sadece? Topyekûn “neden” diye soruyordu geçmişe, ana, geleceğe. Sadece uluyan rüzgar karşılık veriyordu..
Artılarını bir yana yazıyordu ,tıpkı O’nun dediği gibi eksileri bir yana.. Eksi dağları üzerine devriliyordu. Ve bu sınavda bir eksi, onlarca artıyı siliyordu. İlişkilerin matematiği olmuyordu…
…..
(1 saat önce)
-Aşkım ben de seni özledim.
-….
-Biliyorum bitanem.. Az kaldı inan..
-…
-Haklısın.. Tamam.. Sadece uygun zamanı yakalamam gerek.Sabret ve bana güven..
Kendi evinin koridorunda, bir hırsız gibi nefesini tutup yaslanmıştı duvar.. İçerdeki adam.. ADAM.. Birkaç saat önce seviştiği adam.. Adını sayıklayarak üzerine yığılıp kalan adam.. Bildiği bir şiiri okuyordu meçhule. Sırtını yasladığı duvar üzerine yıkılıyordu. “Seni seviyorum” diyordu adam.. Aynı ses.. Daha bu gece duyduğu ses.. Boğuluyordu..Yıkıntıların arasında toparlamaya çalışıyordu zihnini.Gecelerdir adını koyamadığı bu mesafenin adını biliyordu artık..Teninin kokladı hiç sebepsiz. Adam’ın kokusunu.. Tiksindi.. “Seviştiği ben değildim” dedi kendi kendine..Hissetmişti.. Evet, hissetmişti ve bunu yine şeytanın bir oyunu zannetmişti. Şeytan belki de ilk kez Ona gerçeği söylemişti..Şimdi en güçlü haliyle odaya girip ,bu çoktan bitmiş oyunda “perde” demeliydi.
Odaya girdi en umursamaz tavrıyla.. Telefon “ben seni yarın ararım”la kapandı. Nasıl rahat , nasıl da umursamazdı adam. Uzandığı kanepeden doğrulmadan konuşmaya başladı:
-Ne oldu Canım? Neden yandın sen?
-Canım mı? Sana hiç sahtekâr olduğunu söylemiş miydim?
-Ne saçmalıyorsun gecenin bu vaktinde.
-Hiç bir şey.. Gidiyorum..Hemen şimdi hem de.
-Sandığın gibi değil?
-Sahi mi.. Bak işte buna çok sevindim. Çünkü midem zannettiklerimi kaldırmıyor inan. Hoşça kal.
Arkasını dönüp çıkmak üzere iken seslendi adam:
-Konuşalım..
Nefretle dönüp baktı adama..Şimdi yada hiç dedi içinden.
-Konuşmak.. Dinle beni.. Senden öğrendiğim harika bir söz var..Tam da şu an için söylenmiş bir söz."Beni kaybetmeyi göze alan, kaybetmeli.” Sen göze aldın.. O halde…
Yatak odasına gidip üzerini değiştirdi.. Sadece çantasını aldı.Cebindeki anahtarları , ayakkabılığın üzerine bıraktı.. Adam koştu arkasından, bileğinden yakaladı sıkıca..
-Saçmalama bu saatte..
Döndü .. Adamın “hiç bulutlanmasın” dediği gözlerindeki yağmuru, öfke bulutunun altına gizleyip baktı.
-Hatırladın mı? Yıllar önce sana geldiğimde de bu saatlerdi. Yanımda sen vardın gerçi.Ama çok zaman geçti.. Farkında değilsin ama çok büyüdüm ben.. Bu saatte sokağa çıkabilecek kadar.. Hem de tek başıma.. Şimdi kolumu bırak.. Hoşça kal..
Adamın, kadının bileğini sımsıkı tutan parmakları gevşedi.. O’nu hücrelerine kadar tanıyordu.. Gidecekti. Ne derse , ne yaparsa yapsın gidecekti bu defa..
Ve gitti…
……..
Denizin dibindeki o noktadan çekip aldı gözlerini..Bileklerini tuttu.. Adamın bıraktığı parmak izlerini okşadı yavaşça."Her şeye rağmen” di adam.. Lanet olsun her şeye rağmendi işte.. Bileğini son kez sıkıca tuttu.. Son kez tuttu adamın elini sıkıca.Belki de çare, bu incecik bileklerdeydi. Çantasında bir şey aramaya başladı.. Kısa süre sonra bir çocuk gülüşü kıvrılıp oturdu dudağının ucuna .Bulmuştu.. 1 yıl önce gözlerinden ameliyat olduğunda hastanenin, hatıra olsun diye kendisine verdiği küçücük, jilet benzeri bir bıçak..

Son defa kızıl kara denize, ay’ın suratsız çehresine ve delik deşik gökyüzüne baktı. Bileğine,adamın parmak izlerinin haritasını çizdi yavaş yavaş..Parlak kırmızılar çamurlu taşlara aktı..
Sabahın ilk ışıklarıyla buldular O’nu sahilde..Bir küçük kedi yavrusu bileklerini yalarken …

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder