16 Şubat 2009 Pazartesi

Her şey ilk....


"Her şey bir anda olmuştu; ağzından kelimeler nasıl döküldü anlamadı bile adam… Kadın onu aldatmıştı… Biliyordu adam aldatıldığını yıllardır, ama söylemiyordu… Kadın, aldatmış olduğunu yüzüne bir tokat çarpan adama baktı… Yıllardır biliyordu adam onu aldattığını ama neden şimdi söylemişti…Adam kısık sesiyle sadece “neden ?” diye bildi ve kadın anlatmaya başladı…“Her şey ilk o gün başladı.. O gün.. Sen hatırlamazsın o günü. Bende hiç bir karşılığı yok demiştin hatırladın mı.Zaten senin kaçamaklarının sende hiç bir karşılığı olmazdı. Senin kaçamakların gidip gelip bende karşılık bulurdu çünkü. Beni parçalardı ,beni kanatırdı.Sen de karşılığı yoktu yazdığın aşk mesajlarının. Sende karşılığı yoktu kurduğun seni istiyorum cümlelerinin.Ama hepsinin bende bir kaşılığı vardı. Uykuma kabus düşürendi onlar.Umutlarımı çarmıha geren. İçimdeki on yıllık çınarı tütüp kökü ile birlikte ruhumdan sökendi onlar. Ve sen kızardın bana ,bunları neden ciddiye alıyorsun diye.Ve ben sana hep derdim dua et bunları hala ciddiye aldığıma bir gün ciddiye almazsam ne olur bir düşün diye.. Ahh be adam.. Neden? Neden diyorsun şimdi bana. Neden yaptın diyorsun demek.?
3 gece gelmemiştin eve. Öylece beklemiştim seni 3 uzun gün ve günlerden uzun geceler boyunca. Yoktun.Umurunda bile değildi endişelerim , çaresizliğim.3. gecenin sonunda sabah 7'ydi geldiğinde. "Nerdeydin" dedim? Vereceğin "sana ne" cevabına hazırdım. Şaşırtmadın o gün de beni.. Duş aldın hiç bir şey yokmuş gibi , sonra uzandın kanepeye uyudun alışık olduğum gürültülerinle. Nasıl kayıtsız, nasıl kaygısız.. Öfke şeytandandır bilirsin..Sen bunları benden daha iyi bilirsin.Senin olmadığın günlerde ben de kendime "ben de karşılığı olmayan" yeni bir eğlece bulmuştum üstelik. Senin umursamadığın bu kadın için deli olan erkekler var biliyor musun? Çağırdığım anda çağırdığım yerde olacak erkekleri saymamı ister misin?.. Senden daha iyileri bile var inan.Unuttuğum sözleri hatırlattılar bana. İstenmek, arzulanmak nasıl baş döndürücü biliyor musun?
Sen uyudun o gün.. Ben bilgisayarımın başında "bende karşılığı olmayan" eğlencemin başındayım.. Sesin geliyordu içerden, horluyordun.. Öfkem büyüyordu içimde, şeyten şah damarımda nefes alıyordu.. Ekranın karşısında bir adam yalvarıyordu, gel diye. Öyle kötü öyle yalnız ve öyle kanamalıyım ki kurtulmak istiyorum benden.. "Geliyorum" dedim ve gittim.. Detayları anlatıp canını daha çok yakmamı ister misin?.. Yok.. Yapmam.. Senin kadar zalim değilim henüz.. O gün.. O paramparça olduğum gün.. O masumiyetimi seytana sattığım gün, o ruhumun bir fahişeye dönüştüğü gün ,seni de masumiytimle birlikte içimden attım.. Rahattım artık.. Artık umurumda bile değildi kaçamakların, eve gelmeyişlerin.
Evet, insan kendinde karşılığı olmadan da sevişebiliyormuş. Hayvani bir haz bile alıyormuş üstelik. Hele bunu intikam için yapıyorsa aldığı haz daha da artıyormuş.. Ama.. Ama biliyor musun, ogün içimden atamadığım bir şey kalmış içimde . Ben adına "vicdan " diyorum onun.. Sen ne diyorsun ona? Sen böyle bir kelimenin anlamını biliyor musun sahi?.. O vicdan , peşimi hiç bırakmadı o günden sonra.." Sen"li kabuslar, "ben"li kabuslara dönüştü. Sen bile bu kadar canımı yakamadın inan.Ve şimdi dönüp düşünüyorum da buna değer miydin diye.. Değmezdin. Yani kendimi bölüp parçalamaya, bu ruh kanamasına değmezdin.Şimdi, senin ne düşündüğün ,beni affedip affetmeyeceğin umurumda bile değil inan.. Git ve beni benimle bırak. "

Adam sustu..

Kadın sustu..

Aşk çoktan susmuştu..

Vakit, ihaneti beş geçiyordu...



** Sevgili Erdem çok teşekkür ederim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder