"Ve sen" demiştim.
"Sen olmayacaksan" demiştim..
Bir de beylik bir laf edip üstüne
"OLMA" demiştim..
...
Sen sana yazdığım masala hiç gelmedin.. Bir defa bile hem de.. Kapısının önünden bile geçmedin.. Ben yazdım.. Oynadım.. Komiktir, zaman zaman gerçekliğine bile inandım kendi masalımın. Sahte sevinçler buldum, yaşıma yakışmayan çocuk umutlarımda..
Yazmıyorum, yaşıyorum dedim. Bilmem, belki de inanmadın..
Ama bitti-m.. Yoruldum artık..
Senin için yazmak istemiyorum artık... Saklamaya çalışsam da canımı yakıyor kayıtsızlığın.. Yok sayışın..
TABU oynar gibiyiz.. Yasak kelimelerimiz var.. Bak yine aynı şeyi yapıp seni de dahil ettim. Bizim değil, benim yasak kelimelerim var.. Sana asla söylenmeyen, söylenemeyen, söylenemeyecek olan.. Senin adın gibi bildiğin kelimeler.. Bir defa sadece bir defa demiştim sana hatırlıyor musun " sana aşık olduğumu". O günü ve o konuşmayı hiç unutmadım.. Söylediklerimi.. ve söylediklerini.. Sadece ANLIYORUM seni.. Bunu bil..
Daha söyleyemediğim yüzlerce cümlemi içime döküyorum...
Bu senin için yazılmış son yazı yada adı her neyse..
unutmadan bir de son şiir tabii ;
Seni nasıl seviyorum bir bilsen
Öpsen, eğilip de üstüne ruhumu
Ruhumu, o güzel gözlerine hapsetsen
Seni nasıl seviyorum bir bilsen..
.....
Diye başlayıp giden bir başka masal işte...
Artık sadece kendime anlatacağım masallarımı, sana söz...
Şimdi bir Sezen Aksu şarkısında bulmak vardı kendimi;
"Ben senin hayatından gittim oğlum" diyebilmek vardı.. Ben senin hayatında hiç olmadım ki..
Yazarken gözümden akanların sigaramın azizliği olduğunu düşünmek istiyorum artık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder