Bugün garip birşey oldu..garip değil aslında ama sarsıcı diyelim.. Gözüme tutulan bir ayna diyelim en iyisi.. "Hal"i değilse de "görünen"i farketmek açısından iyi oldu. kanaatlerine önem verdiğim biri bana" bunalım takıldığımı" söyledi.Aslında itiraz ettim O'na..Eğer bu yazıyı okursa pis pis güleceğinden eminim ama olsun..
Neyse, yazılarımı gözden geçirdim..Ardından kendimi..
Ne kadar renksiz resimsiz biri olup çıktığıma hayret ettim. Ardından faili buldum :Bu şehir..
Evet,evet kesinlikle suçlu bu şehirdi. Ben eskiden böyle biri değildim..Yani böyle sıkıcı, bir sürü dip notla konuşan biri değildim ben yahu.. (Sen hiç gülme sakın.. Evet yine suçu başkalarına yıkmayı başardım.. Kendime kıyamıyorum çünkü.)
Bu şehre gelmeden önce, böyle kaygılarım yoktu. Yani gerçekliklerin aynı idi ama ben bunları tasa etmezdim. İstanbul'da " ne derler dini" bu kadar yoğun yaşanamıyordu. Orda iki sokak arkada, bambaşka biri olarak yaşayabilirsiniz.. Allahım ne büyüyk devlet.. Ama şimdi... Avucumun içine sığabilen bu güzel şehir öyle değil.. Burda filanın eşi, falancaların gelini olmak gibi kavramlar var.. Tamlamaların tamlanan kısmı olmaktan nefret ediyorum. Ama onlar çok kalabalık.. Bütün bunlara, kadın olmak dezavantajlarını ekleyince.. Ne derler oturup kalıyor üzerinize..
Hanım hanımcık olmak, ağır başlı davranmak gerekiyor.. Sonra ne derler?
Halbuki ruhumdaki fırlamalığı saklamak ne kadar zor.. Allahım ne kadar kara, kara kapkara şeyler yazmışım..
Tamam aşık mıyım.. Şşşşt.. ne derler.Evet.. Ve tek kişilik mi bu durum.. Eeee. evet.. İyi de bu başıma ilk defa gelmiyorki .. Daha beterlerini gördüm ben.. En azından, farkında değil..Yada farkında olsa da bu durumda karşıma geçip,dalga geçmiyor.. Neler gördük..Ne modeller var..
Kızdım kendime,bu ergen bunalımındaki genç kız tavırları da ne oluyordu ki... Sanki ortada büyük bir mesele var..
Yaa, ilginç olanı yazdıklarımı tanıyan biri okusa.. Saçmalama bunlar senin olamaz der.. Yani size olduğum mekanı söylesem, geldiğinizde beni bulmanız an meselesi olurdu.. Kahkahanın en bol olduğu masanın,sürekli konuşan, minik insanını buldunuzsa o benim işte..
Off.. Daralmışım.. Şöyle renkli resimli bir moda geçmek istiyorum biraz..
Sevgili okuyucularım (beni de gören milyonlarca okurum var sanır olsun)
Artık bunalım elbisemi çıkarıp, çiçekli elbiselerimi giymek istiyorum biraz.. Zaten yazdığım aşk nağmelerini benden başka dinleyen yok..
O yüzden artık biraz mola diyorum kendime..
Biliyorum bu ani duygu durum değişikliği biraz garip gelecek size.. Ne yapmaya çalışıyor bu diyeceksiniz.. İnanın, herhangi bir amacım yoktur.. Bu ani değişimse benim hala çözemediğim bir durumdur.. Ben bu durumla yaşamaya alıştım..
Haa, şimdi bunları yazdım ya., yarın sabah yine triplerde uyanabilirim..
O vakte kadar kendime ve size biraz huzur vereyim istiyorum..
ikinci bir emre kadar, hıçkırık, göz yaşı, depresif haller yok...
"Gittin-bittim" ler de tabii..
Karanlık şarkılar da yok...
Şimdiiii,
Beyaz bir sayfa açacağım kendime ve herşeyin beyazını görmeye çalışacağım...
Aklınıza gelen herşeyin..
Sizi seviyorum...
Ama kendimi... En çok kendimi seviyorum..
şimdi bunu okuyup yorum olarak "bana ne" yazanlar bile olabilir.. Ne diyeyim ki.. Haklısın..sana ne ki bütün bunlardan...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder