12 Ağustos 2009 Çarşamba

şarkıcı


Burası İspanyol Meyhanesi değil.. Burası, Tarlabaşı ile Ömer Hayyam’ın arasında sıkışıp kalmış izbe sokaklardan birinde, bir pavyon.. Evet, yanlış ifade etmedim.. Burası bir pavyon..Burda ne aradığımı sormayın şimdi. .Konumuz bu değil nasılsa..


Burası İspanyol meyhanesi değil..Türk filmlerinde gördüğümüz o ışıl ışıl mekanlardan da değil.. Alabildiğine pis, alabildiğine basık, alabildiğine batak bir mekan.. Her an zeminle birleşecek hissi uyandıran tavan, sigara dumanları ile simsiyah olmuş neredeyse.. Rutubet de cabası..
5-10 derme çatma masa, masalarda o mekandan başkasına parası yetmediği her halinden belli mekana mecbur tipler.. Kapının girişinde sizi karşılayan, pazarda, markette, sokakta yanınızdan özensiz saçları , kötü makyajları ve sıradan kıyafetleriyle geçiveren genç kızlardan birkaçı.

Burası İspanyol Meyhanesi değil.. Ve O da İspanyol meyhanesinde şarkı söyleyen kadın değil.. O da zayıftı, incecikti elleri ve yorgundu üstelik.. Dudakları kalın mıydı bilmiyorum.. En ucuzundan sarı bir peruk altına gizlediği saçları.. Saçları var mıydı ? Varsa nasıldı acaba.. Bayağı bir parıltısı olan mavi elbisesinin içinde sergilemeye çalıştığı bir avuç kemiğin üzerine öylece tutunup kalmış , pörsümüş et parçasından başka bir şey değildi.. Ancak 5. kadehten sonra bir erkekte karşısındakinin kadın olduğu hissini oluşturabilirdi sanırım.. Tabii adam, son 10 yılını ceza evinde geçirmemiş yada aylar süren bir deniz seferinden henüz dönmemişse..

Burası İspanyol Meyhanesi değil.. Ve O da İspanyol meyhanesinde şarkı söyleyen kadın değil.. Alkol ve sigaranın kalınlaştırdığı sesiyle söylediği şarkılara, bir birine çarpan kadehler ve kontrolsüz kahkahalar eşlik ediyordu .. O, sadece şarkısını söylüyordu.. Sarı peruğunu savura savura.. Kaç yaşındaydı acaba? Ellisini geçmiş olmalıydı sanırım.. Acaba annemiydi.. Yada anneanne.. Torunları gelir miydi acaba bayramlarda elini öpmeye..
Geldim yarım , kaldım yarım/Neydi ne oldu şu tez canım…” diyordu, saçlarını savurarak.. Masasına oturduğu kart zamparaya nasıl işve ile bakıyordu.. Kart herif , kadının kollarını öpüyordu.. Masada açılmış onlarca içki şişesi.. Kadın bu akşam belki de müşteri yolma rekorlarına bir yenisini ekliyordu.. Ve adam belki de yarın gelecek torunları için ayırdığı harçlığı bile, bu pislik mekanda tabir-i caizse eziyordu..

Burası İspanyol Meyhanesi değil.. Ve O da İspanyol meyhanesinde şarkı söyleyen kadın değil.. Yüzünde bir acı haritası kadının.. Büzülen dudakların çevresinde derin uçurumlar.. Yarın öpülecek ellerinde zampara dudaklar…
Hani olur ya bezen.. Deli gibi merak edersiniz birini.. Kim olduğunu nerden gelip nereye gittiğini.. Bilmek istersiniz sadece.. Bilmek.. Bir işine yaramayacak onlarca şeyi bilmek.. O haldeyim.. Mekan yok.. Masalar yok.. Arsız kahkahalar yok.. Sesler yok.. Işıklar yok.. Sadece yüzünde acı haritasını gördüğüm bu kadın ve ben.. Onunla baş başa kalmayı nasıl arzuladığımı anlatamam.. Birkaç dakika.. Yüzünün bütün çizgilerine bakmak istiyorum, gözünün içine bakmak.. Ne aradığımı bilmiyorum.. Ama beni bu kadar çağırdığına bakarsak bir şey bulacağım muhakkak..

Ara veriliyor.. Kadın, kapısında WC yazılı deliğe giriyor.. Kim tutabilir ki beni..Koşarak gidiyorum arkasından.. Tek tuvalet , ve içerde kadın.. Bir yandan şarkı söylüyor hemde .. Bir şarkı ki çocukluğumdan “ Saçların tarumar / Gözlerinde nem/ Ateşe benzerdin /Küle dönmüşsün…” .. İşi bitip çıkıyor.. bir an göz göze geliyoruz.. Nasıl umursamaz bir bakış.. Gülümsüyor laf olsun diye öfkeli yüzüyle.. “İçerdeki öküzler, anlamıyor ki bunlardan, bunları anca tuvalette kendime söylüyorum..” diyip gidiyor.. Ne diyeceğimi bile beklemeden.. Çekip gidiyor.. O bir an gördüğüm yüz, o ses ve o sözler.. Bir hayatı kazıyor beynime.. Dağılıyorum.. Belki gereğinden fazla duygusal bir günümdeyim, belki içki beni bu hale getirdi bilmiyorum..

Burası İspanyol Meyhanesi değil.. Ve O da İspanyol meyhanesinde şarkı söyleyen kadın değil.. Masama dönüyorum.. Her şey bıraktığım yerde..Her şey aynı..Masadaki peçetenin üzerine bir şeyler yazıp , sözde garsona uzatıyorum, kadına versin diye..Masamdakilerin, sen ne yapıyorsun demelerine aldırmadan.. Kadın peçeteyi alıyor.. Bana bakıyor başını kaldırıp.. Göz göze geliyoruz bir an.. Hiç bir şey demiyor aynı öfkeli gözler.. Peçeteyi avucunda buruşturuyor.. “ Şimdi hanımlar ,beyler bir istek parçamız var sırada” diyip başlıyor..

“Saçların tarumar/ gözlerinde nem/ ateşe benzerdin/ küle dönmüşsün….”

Mekanda ıslıklar.. Hatta yuhh lar.. Aldırmıyor kadın.. Aldırmıyorum ben de.. Ve şarkı bitiyor “yazık geçmez akçe pula dönmüşsün” diye… Kadının gözlerindeki akamayan iki damla ,benim içime damlıyor…

Burası İspanyol Meyhanesi değil.. Ve O da İspanyol meyhanesinde şarkı söyleyen kadın değil.. Ama insan Ümit Yaşar olamadığına yanıyor…

8 yorum:

  1. daha içelim...
    daha içelim...

    YanıtlaSil
  2. Sence kadın seni anladı mı?

    ya da

    Kadın kendinin farkında mı?

    YanıtlaSil
  3. absalom ; dikkat.. şişede durduğu gibi durmaz..

    gereksiz adam ; anladı yada anlamadı.. ne önemi var ki? değişen hiç birşey olmamıştır.. hiç birşey..

    YanıtlaSil
  4. bu okuduklarım gerçek değil demek isterdim. ama biliyorum ki bir bıçak gibisaplanırcasına, kanatırcasına gerçek...

    YanıtlaSil
  5. "loştu,
    kırılıyordu ağzından düşen sözler düşüp yere birer birer,
    yorgundu,
    ve
    söylediği şarkı kadar yaşlı...
    ...
    yanından geçtiği masadan bir adam kolundan yakaladı, kucağına oturttu, omuz başından öpmeğe başladı aldırmadan hiç kimseye.
    "Eminim senin karın benden çok daha güzeldir" dedi adama,
    "Nereden biliyorsun?" dedi adam,
    "Çünkü bende kocamın takılıp gittiği konsomatristen çok daha güzeldim"...
    Adam bir kahkaha patlattı, kahkaha duvarlara çarpıp yere saçılan şarkı sözlerinin içine karıştı...
    Kadın belli belirsiz gülümsedi."

    ...
    Bir Kadın Tanıdım'dan

    YanıtlaSil
  6. Maya; gerçekliğine küfrettirecek kadar gerçekti hemde..

    kırlangıç; paylaşımın.. ne diyebilirim ki.. gözlerim sadece doldu.. ağlamadım ..

    YanıtlaSil
  7. hocam, gelen dalga sindirlemeyecek kadar büyük..

    YanıtlaSil
  8. Travis ; olur bazen.. aldırma..

    YanıtlaSil