7 Kasım 2009 Cumartesi

okey masası..


Yıllar önce, sanırım Leman Dergisi'nin verdiği bir takvimde yer alan karikatürde görmüştüm.
Nisyan ile malûl olmamasından sıkça şikayet ettiğim hafızam beni yanıltmıyorsa; hırpani kılıklı bir adamın, ağzındaki konuşma balonunda hayata dair son noktayı koyan ,şu muhteşem cümle yazıyordu: "Benim hayat görüşüm yok.. Hayatım var"

İşte bu kadar basit ve sade..

Hayat, fırsat, şans, hamle, yenilgi, hesap vs. kavramlara dair yazmadığımız birşey kaldı mı diye düşünüyorum zaman zaman...

Hayat, o zeki, kalburüstü mürekkep yalamış, hadi biraz daha coşalım en/telektüel ağızlarımızda kimi zaman "hamleleri ustaca hesaplamak gerek" dediğimiz bir satranç, kimi zaman" asla elini belli etme maskeni tak" diyen bir poker oldu.
Kimi zaman "tek kapıya gele atma" şanssızlığından yakındık, kimi zaman hayatın" çelik ellerle atılması gereken bir çift zar" olduğuna inandık.

Ama bu gün , bizim arka sokaktaki kahveye gitmek istiyorum. Orda oturup hamal Osman, şoför Kazım, bakkal Selahattini de alıp şöyle okey oynamak istiyorum.

Hayata birde Okey masasından bakmak.
Hani illâ söylenmemişi söyleyeceğim ya.. Her neyse..

Taşlar dağıtılır. Kimimize iyi, kimimize kötü taşlar gelse de, evet hepimiz eşit sayıda taşla başlarız oyuna...

Bazımızın taşı elden dizili gelir ki açmak için tırmalamamıza gerek bile kalmaz.

Bazımızın taşı ise "duyan gelmiş" misali çingene bohçası gibidir. Alâkalı iki taşı bir araya koymak, o darmadağın rengarenk taşlardan uygun kombinasyonları yaratmak hayli güçtür, dikkat gerekir. Bir yandan, mevcut kaynaklarınızı değerlendirirken bir yandan çekeceğiniz taşları, hayatın gettirebileceği ihtimalleri düşünmeniz gerekir. Taşları, öyle bir ustalıkla birarada tutmalısınız ki, her yeni taş ile elinizi değiştirme fırsatı bulabilesiniz.

Koltuğunun altında oturduğunuz ve size eşsiz imkanlar sunabilme ihtimali olanlar tarafından taşlanırsınız bazen. Zirâ oyun, bunu gerektirir
Bazıları hep acımasızdır... Zaten konu kumar ise bu masanın merhameti de yoktur

Oyun ilerler.. Yerdeki taşlar gittikçe azalmaya başlar. Taşlar azaldıkça bir panik kaplar içinizi.. Beklediğiniz o 5 taşın arası, başka birinin ıskartası olarak düşüverir masaya..

Acıdır. Sizin için oyunun seyrini değiştirecek o taş, bir diğeri için umursamadan yere atılacak kadar değersizdir..

Beklemediğiniz biranda , yerden okey çekecek kadar dönüverir şansınız. Okeyi itinayla yerleştirirsiniz taşlarınızın arasına. Evet evet ,şansınız dönmeye başlamıştır. Ama bu sefer de, aç gözlü nefsiniz devreye girer. Adam gibi, kanaatkar insanlardan olup, açayım "2 puan 2 puan" dır demezsiniz. Okeye dönersiniz, gözünüz dönmüş halde. Bütün bu tehlikeli oyunlar, topu topu fazladan alınacak bir 2 puan içindir..Hele hele çift okeyiniz varsa; okeye dönmeme şansınız yok gibidir..Siz kanaatkar olsanız bile masadakiler korkaklıkla suçlar sizi. Aç gözlülüğünüzü kışkırtırlar adeta.

Siz, orda hırsa gözünüz dönmüş bir şekilde "okey atmalıyım! okey atmalıyım!" diye histerik sayıklamalara boğumuşken, hiç hesaba katmadığınız, ufak tefek bir adam, sessiz sedasız ıstakasını çevirir masaya.
Bitmiştir.
Kalakalarısınız.

Yenmek ya da yenilmek, tabeladan 2 puan silmek ya da puanınızın silinmesi bile hiç değilse yaşamışlıktır.Tecrübe dersiniz ileleyen günlerde.. Yenilen pehlivanlar gibi , doymazsınız güreşe..

Bazen oynarsınız, oynarsınınız, oynarsınız.
Yerdeki taşlar biter.
Kimse açamaz, kazananı olmamış gibi görünür o elin.

O el kahveciye oynanmıştır, aslında
Eli , kahveci kazanmıştır.

Kahveci kim mi? Ee artık onu da siz bilin.. Herşeyi bu fakirden baklamayın..

2 yorum:

  1. sahi öylemidir kumarmıdır hayat,derinlerden bir ses eşitmezmi insan hiç. misal siyah önlüğe beyaz yakalık bağladığın zamanlar sen büyüyünce uçmayı düşlemedin mi hiç,evet sınıflı toplum bütün ilişkileriyle insanı camdam bir fanusa hapsediyor ve kendini özgür sanan insan bir kukla olduğunu anlamadan debelenip duruyor. ki yalanlarla örülü bir duvarın önünde kaldıkça her tuğla geçmiş bir günün acısıyla yüzleşiyor insanla..

    o vakit bir tek ses duymak istiyor insan bir serçenin yaşam telaşıyla

    YanıtlaSil
  2. Zaten bütün eller kahveciye yarar nihayetinde.

    YanıtlaSil