5 Kasım 2009 Perşembe

O AŞK'tır.. Düpedüz AŞK...


Gecenin olmadık bir yerinde,
Kesilen bir nefesle doğruluyorsan yatağından,
Ay, onun yüzünü maske yapıp gülümsüyorsa karanlıkta,
Yıldızlar, gözlerindeki yakamozun yanında sönük kalıyorsa..

Bilmediğin dokunuşlarla ürpermeye başlıyorsan,
Terin bir mürekkep olup , bir isim yazıyorsa çarşafına..

Güneş, aynı isimle doğuyorsa sabahları
Kuşlar, kanatlarında ona dari umutlar taşıyorsa..

Sığmaz oluyorsan kendine,
Atıveriyorsan kendini kalabalık yollara
Bildiğin sokak adlarını unutup
Şaşkın şaşkın yürür buluyorsan kendini ..
Araba plakalarında, adının baş harfinin görüp gülümsüyorsan...

Olmadık bir yerde iki damla akıveriyorsa sebepsiz yere
Yada yüzünde anlamsız bir tebessümle bakınıyorsan etrafa,
İnsanlar, yakalıyorsa yanaklarındaki kızarışı
Kelimelerin ele veriyorsa dîlinin içindekileri.

Bazen uçurumun tepelerine tutup çıkartıyorsa bir söz seni.
Ölüme beş kala, gelip sana ab-ı hayat veriyorsa başka bir söz,
Herşey ama herşeyy şeklini değiştirip
Onun sureti kılığına gürünüyorsa,

Tanıdık tanımadık herkese anlatmak istiyorsan onu,
Dönüp dolaşıp, bir hecede birleşiyorsa tüm cümleler..

Susuyorsan, konuşuyorsan, gülüyorsan, ağlıyorsan..
Bütün bunlara sebep tek sebep "O" oluyorsa....
Artık , AN dediğin şeyin onunla yaşanAN olduğunu hissediyorsan
Ve yetmiyorsa vakitler
Sığılmıyorsa artık kısa cümlere..

Özlemek , eziliyorsa ona yüklediğin mananın altında
Tutku, bir şarabın ilk yudumu gibi yakıyorsa boğazından fazlasını
Bir yanında arzulu bir kadın kıvranırken,
Bir yanın çocuk gibi usulca sokulmak istiyorsa kokusuna

Bildiğin bütün ezberler silinip gidiveriyorsa aklından
Yeni düşler, yeni sesler, yeni seslenişler öğreniyorsan,
Yağmuru daha çok sevmeye başlıyorsan mesela,
Denizi daha çok..
Ve daha çok , daha çok oluyorsa bütün hisler içinde..

Bir kısacık vuslatı bekler buluyorsan kendini, kapının eşiğinde.
Kalbin o bekleyişte bile duracak gibi çarpıyorsa üstelik..

Kimsenin kurmadığı bir cümle kurma telaşına düşüyorsan,
Kelimeler, şairin dediği gibi kifayetsiz kalıyorsa,

Tutup sarılamadığın için kollarından nefret ediyorsan,
Koşup varamdığında bacaklarından nefret ettiğin gibi.

Susuyorsan..
Onun susuşunu dinliyorsan..
O susunca nefessiz kalıp, KONUŞ! diye haykırıyorsan,

Kanına karışmak , İçine işlemek..
Ona en yakın, onun, ondan bir parça olmak istiyorsan..

Oturup resimler çiziyorsan boşluğa gözlerinle
O resimlerde, o senin gözlerinin içine bakıyor oluyorsa,
Ellerini tutup, avuçlarını öpüyorsa..
Saçları yüzüne değiyorsa,
Saçlarının yosun kokusu seni sarhoş etmeye yetiyorsa..

Ve tıpkı şuan benim yaptığım gibi,
Daha yüzlerce cümleyi yazabileceğinden eminsen..
Ama hiç bir cümlenin halinin ifadesi olmadığını da anlıyorsan.

"Bu nedir" diye sorma kendine...
O AŞK'tır..
Düpedüz AŞK...











5 yorum:

  1. müthiş... kutlarım. saygıyla eğildim efendim...

    YanıtlaSil
  2. Üstüne söylenecek tek söz yok. Eğer bir şey söylersem buarada yazılanlara haksızlık etmek olur sanırım. Tek bir şey söyleyebilirim MUHTEŞEMSİN...

    YanıtlaSil
  3. Derin bir tutku sarsıcı bir ihtiras,büyük bir aşkla seviyorum seni,seni eksilmeyen bir arzu,bitmeyen bir koku,ölümsüz bir şiddette seviyorum,seni hiç sömeyen bir ateş,hep uguldayan bir vadi,dinmiyen bir yara,susmayan bir nehir,bütün zamanlarda esen bir rüzgar gibi seviyorum..sen adını hece hece dualadıgım kadın,nefes nefes içime çekip hayalini gözlerimle tuvallere çizdigim aşk.Beni vareden varlıktan yok eden önünde diz çöktüren taptıran kadın seni çölün topragı kadar sonsuz çöün suya hasreti kadar susuz yanarak seviyorum aç kollarını seni içime almaya geldim,dudklarıma mühür bedenime nefes yaşamıma sebep kılmaya geldim..

    YanıtlaSil
  4. Yüreğine sağlık öncelikle. Çok güzeldi yine. Aşktan gelmişti çünkü. Ve -aşktan gelenin-senin dilinden dökülmesi kalıba, bir talih ve bir teselliydi KENDİSİNİ/SENİ okuyana...

    YanıtlaSil